Kamuoyunda birinci yargı reform paketi olarak bilinen 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 24.10.2019 tarihli 30928 sayılı Resmi gazetede yayımlanmıştır.
Bu kanunun yürürlüğe girmesi ile Ceza Muhakemesi Hukukumuza “Seri muhakeme usulü” ve “Basit yargılama usulü” adları verilen iki yeni yargılama usulü getirilmiştir.
*Seri muhakeme usulü soruşturma aşaması ile ilgili iken, basit yargılama usulü kovuşturma için öngörülmüştür.
*01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü veya basit yargılama usulü uygulanmaz
1)SERİ MUHAKEME USULÜ:
Seri muhakeme usulü, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. Maddesinde gerçekleştirilen değişiklik ile on beş fıkra şeklinde düzenlenmiş olup yalnızca kanunda belirlenen suçlar açısından uygulanma imkanı bulabilmektedir
Seri muhakeme usulü, Cumhuriyet savcısının yürüttüğü soruşturma sonunda bazı seçili suçlarda kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmediği takdirde, şüphelinin müdafii huzurunda bu yargılama usulünün uygulanmasını kabul etmesi şartıyla, savcılığın belirlediği yaptırımın mahkeme tarafından denetlenerek ve suçun cezasına yarı oranda indirim uygulayarak, hüküm kurulması suretiyle tatbik edilen özel bir yargılama usulüdür.
Bu usulde, kamu davası açılması için yeterli şüphe olmasına rağmen kamu davası açmak yerine, şüpheli ile anlaşarak cezası tespit edilmektedir.
Seri muhakeme usulü, soruşturma aşaması ile ilgili olup; bu yargılama usulünün uygulanma şartı soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısı ile şüphelinin anlaşmasına bağlıdır. Soruşturma aşamasının sonunda Cumhuriyet savcısı, kanunda gösterilecek suçlarla ilgili kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar vermediği takdirde, şüphelinin de kabul etmesi şartıyla seri muhakeme usulünü uygulamak zorundadır.
Seri muhakeme usulüne tabi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan suçlarda, bu usul uygulanmaksızın düzenlenen iddianame Cumhuriyet başsavcılığına iade edilecektir. Somut olayda seri muhakeme usulünün uygulanmasına ilişkin şartlar mevcut ise bu usulün uygulanması keyfi değil mecburidir.
A.Seri Muhakeme Usulünün Uygulanma Şartları:
Cumhuriyet savcısı tarafından yürütülen seri muhakeme usulünün uygulanması teklifinin şüpheli tarafından müdafii huzurunda kabul edilmesi gerekir. (CMK m.250/3)
Suçun iştirak halinde işlenmesi halinde tüm şüphelilerin seri yargılama usulünü kabul etmesi gerekir. Şüphelilerden herhangi biri bu usulü kabul etmez ise, bu usul uygulanamaz, genel soruşturma ve kovuşturma usulleri uygulanır.
Ön ödeme ve uzlaştırma kapsamındaki suçlarda seri muhakeme usulü uygulanamaz. Seri muhakeme usulü uygulanacak suçlar “mağdursuz” suçlar olarak düzenlendiğinden, bu suçlarda uzlaşma hükümleri uygulanmaz.
Şüphelinin adreste bulunmaması, yurtdışında olması veya herhangi bir şekilde şüpheliye ulaşılamaması durumunda, seri muhakeme usulleri uygulanamaz.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (KYOK) verilecek hallerde seri muhakeme usulü uygulanmaz.
Yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hallerinin bulunması durumunda seri muhakeme usulü uygulanmaz.
B. Seri Muhakeme Usulünün Uygulanabileceği Suçlar:
- Hakkı olmayan yere tecavüz (TCK m.154, ikinci ve üçüncü fıkra)
- Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (TCK m.170)
- Trafik güvenliğini tehlikeye sokma (TCK m.179, ikinci ve üçüncü fıkra)
- Gürültüye neden olma (TCK m.183)
- Parada sahtecilik (TCK m.197, ikinci ve üçüncü fıkra)
- Mühür bozma (TCK m.203)
- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (TCK m.206)
- Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (TCK m.228, birinci fıkra)
- Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması (TCK m.268)
- 6136 Sayılı ateşli silahlar ve bıçaklar ve diğer aletler hakkında kanunun (m.13/1,3,5-m.15/1,2,3)
- 6831 Sayılı Orman Kanunu (m.93/1)
- 1072 Sayılı Rulet, Tilt, Langırt ve benzeri Oyun, Alet ve Makinaları Hakkında Kanun (m.2)
- 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu (m. Ek 2/1-1)
C. Seri Muhakeme Usulünün Aşamaları:
- Cumhuriyet savcısı TCK 61/1’de belirtilen hususları göz önünde bulundurarak, suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle veya güvenlik tedbiri belirlemek suretiyle yaptırımı belirler.
- Cumhuriyet savcısı, şüpheli hakkında seri muhakeme usulünün uygulanmasını yazılı olarak görevli mahkemeden talep etmelidir. Talep yazısı, ana hatları ile bir iddianamede bulunması gereken unsurları içermelidir.
- Mahkeme, şüpheliyi müdafii huzurunda dinledikten sonra şüphelinin özgür iradesi ile seri muhakeme usulünü kabul ettiğini ve eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu kanaatine varırsa, savcılığın talep yazısında belirlenen yaptırım doğrultusunda hüküm verir. Şartları oluşmamışsa talebi reddeder ve soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması için dosyayı Cumhuriyet Başsavcılığına iade eder. Seri muhakeme usulüne tabi suçlara bakma görevi Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yerine getirilecektir.
- Mahkeme, hüküm kurarken Cumhuriyet Savcılığının belirlediği yaptırımın çerçevesi dışına çıkamaz. Cumhuriyet Savcısının kanunda belirtilen dışında, şüpheliye bir yaptırım teklifinde bulunma yetkisi yoktur.
- Cumhuriyet Savcısının talebi doğrultusunda mahkemece kurulan hükme kararın tefhim veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilebilir.
2) BASİT YARGILAMA USULÜ:
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 251. Maddesinde yapılan değişiklik ile getirilen bu yeni yargılama usulü ile basit ve ağır suçlar arasına bir ayrım getirilerek, ağır suçlara ilişkin yargılamalara daha fazla zaman ve emek harcanabilmesi istenmiştir.
Basit yargılama usulü, iddianamenin kabulünden sonra bazı suçlarda mahkemenin takdirine bağlı olarak duruşma yapılmadan evrak üzerinde yürütülen, olağan yargılama usulünden daha hızlı ve basit bir ceza muhakemesi usulüdür.
Biçimsel koşulları mevcut olsa bile, mahkemenin basit yargılama usulünü uygulamaması mümkündür. Mahkeme, açılan kamu davasının özelliğine göre davanın basit yargılama yoluyla görülmesinin daha kolay, etkin ve yerinde olduğu kanaatine varırsa bu yola başvuracaktır, aksi takdirde normal yargılama prosedürünü uygulayacaktır.
A. Basit Yargılama Usulünün uygulanma şartları:
- Basit yargılama usulü, adli para cezası veya üst sınırı 2 yıl veya daha az hapis cezası gerektiren suçlarda uygulanabilir. Asliye Ceza Mahkemesi’nce iddianamenin kabulünden sonra basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir
- İddianamenin taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde yazılı savunma, beyan ve delillerin mahkemeye sunulması istenir. Toplanması gereken bilgi ve belgeler ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir.
- 15 günlük süre dolduktan sonra başkaca araştırılacak bir hususun bulunmaması halinde duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet Savcısının görüşü alınmaksızın yazılı savunma, beyan ve delillere göre dosya üzerinden karar verilir.
- Mahkeme hüküm kurarken TCK m.61’e göre alt ve üst sınırlar arasında temel cezayı belirler. Sanığın belirlenen sonuç cezası, salt basit yargılama usulünün uygulanması nedeniyle dörtte bir oranında indirilir. (CMK m.215/3). Hükmün açıklanmasının geri bırakılması dahil hapis cezasına seçenek yaptırımlar uygulanabilir
- Basit yargılama usulü uygulanarak verilen hükümlere karşı kararın tefhim veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilebilir. İtiraz hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam edilir. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında hüküm verilebilir. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi halinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır. Mahkeme itiraz üzerine yeniden hüküm verirken, CMK m.251 gereği basit yargılama usullerine göre verdiği hükümlerle bağlı değildir.
- Mahkeme, basit yargılama usulünün herhangi bir evresinde, iddianameyle ortaya konulan uyuşmazlığın duruşma açılmaksızın çözülemeyeceğine kanaatine varırsa, basit yargılama usulüne son vererek olağan yargılama usulünü uygulayabilir.
- İtiraz üzerine duruşma açılarak yeniden hüküm kurulması halinde; bu hükümlere karşı genel hükümlere göre istinaf veya itiraz kanun yollarına başvurulabilir.
B. Basit Yargılama Usulü Nasıl Uygulanır?
a.Duruşmasız Yargılama: Basit yargılama usulünde duruşma yapılmaz, tüm işlemler evrak üzerinden yürütülür. Basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı kendisine kamu davası açılan mahkeme tarafından takdir edilir. Mahkeme ceza davasının özelliğine göre, iddianamedeki vakıanın hukuksal çözümünde basit yargılama usulünün daha etkili bir yol olacağı kanaatine vardığında duruşma açmaya gerek olmadan uyuşmazlığı bu usulle çözecektir.
b.Yazılı Savunma: Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece kabul edilen savcılık iddianamesi; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta, basit yargılama usulünün uygulanacağı ve duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususları da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir (CMK m.251/2).
c.Mahkemenin Hükmü: Mahkeme karar vermek için dava dosyasının özelliğine göre ilgili kurum ve kuruluşlardan toplanması gereken tüm belgeleri müzekkere yazarak toplar. Sanık, mağdur ve şikayetçiye beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın karar verir. Mahkeme, evrak üzerinden beraat kararı verebileceği gibi mahkumiyet kararı da verebilir. Mahkeme, TCK m.223’te yer alan herhangi bir hükmü evrak üzerinden verebilir. Mahkeme, ceza mahkumiyetine karar verdiği takdirde yargılama konusu suç için kanunda yer alan yaptırıma ve TCK m.61’e göre alt ve üst sınırlar arasında ceza belirlendikten sonra CMK m.223’te belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkumiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir (CMK m.251/3).
C.Basit Muhakeme Usulünün Uygulanmayacağı Haller:
- Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmaz (CMK m.251/7).
- Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması halinde uygulanmaz. (CMK m.251/8)